SOSYAL SİGORTA HAKKINDA GÖRÜŞLERİMİZ
Sağlık hizmetlerinin eşit ve dengeli dağıtılamaması, organizasyon yetersizliği, sağlığa ayrılan bütçenin yetersiz oluşu ve en önemlisi sağlık hizmetleri karşılığında alınan ücretlerin genel bütçeye dönmesi, kendi içerisinde yeniden sağlık hizmetleri için harcanmasına olanak verilmemesi ülkemizde sağlık hizmetlerini olumsuz etkileyen faktörlerdir.
Ülkemizde mevcut duruma bakacak olursak, sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde devletin sorumlu olduğunu, özel teşebbüsün de devletin gözetim ve denetiminde faaliyet gösterdiğini görürüz. Kamu tarafından yürütülen sağlık hizmetleri Sağlık Bakanlığı bünyesindeki hastane ve sağlık merkezlerinde verilmektedir. Ayrıca sigortalı ve sigorta emeklileri ile bakmakla yükümlü oldukları eş ve çocuklarına da her türlü kamu sağlık hizmeti, yapılan harcamalar Sosyal Sigortalar Dairesi’nden talep edilmek kaydıyla karşılıksız verilmektedir. Sosyal Sigortalı hastaların sağlık hizmeti alabildiği kamu sağlık merkezleri ve bu merkezlerde çalışan sağlık personel sayısı tablo–91 de belirtilmiştir (2005). Bu tablodan açıkça anlaşılabileceği gibi en fazla uzman doktor ve diş hekimi Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde istihdam edilmiştir. Bunu Magosa Devlet Hastanesi, Dr. Akçiçek Hastanesi, Cengiz Topel Hastanesi, Lefkoşa Kentsel Sağlık Merkezi izlemektedir. Dolayısıyla hastalar en fazla bu hastanelerin polikliniklerine başvurmaktadır.2006 istatistik verilerine göre Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi polikliniğine 113.830 kişi başvurmuştur. Ayni hastanenin acil servisinde ilkyardım hizmeti alan hasta sayısı 77.640 dır. Buna karşın yatılı tedavi görenlerin sayısı 13.614 dür. Bir diğer deyişle poliklinik ve acil servise başvuran hastalarının sadece %7,1’i yatılı olarak tedavi edilmiştir. Görülüyor ki bir yataklı tedavi kurumunda büyük oranda ayaktan hizmet verilmekte, yataklı tedavi hizmetleri de yetersiz derecede kalabilmektedir. Bizce bir yataklı tedavi kurumu öncelikle acil ve yatılı tedavi gerektiren hastaların tedavisiyle meşgul olmalıdır. Giderek artan poliklinik talebi kamu hastanelerinde yeterince karşılanamamaktadır. Artan hasta sayısı hekim performansını düşürmekte, hasta için ayrılan süreyi kısaltmakta ve bütün bunların sonunda hastalıkların teşhisini zorlaştırmaktadır. Poliklinik hizmetlerinin talebi karşılamaması nedeniyle hastanelerin acil servislerine olan başvuru giderek artmaktadır. Bu durum zaman zaman hastalar ve acil sağlık görevlileri arasında gerginliğe yol açabilmektedir. Acil servislerde ilk müdahaleleri yapılan hastaların ise sonraki takipleri ilgili uzman hekim polikliniklerindeki aşırı yüklenme nedeniyle yetersiz kalmaktadır. Görülüyor ki hastalar kısır bir döngü içerisine itilmişlerdir.
Özellikle son yıllarda sosyal sigortalı hasta sayısı giderek artmıştır. DPÖ verilerine göre 2004 – 2005 yılları arasında sosyal sigortalı sayısı %10,6 artmış ve 175.300’ e ulaşmıştır. Bu sayıyı günümüze kadar giderek artmıştır. Sosyal sigortalı sayısının artması kamu hastaneleri ve diğer kamu sağlık merkezlerindeki poliklinik hizmetlerine talebi artırmıştır. Bu da hastaların muayenesi için hekim tarafından ayrılan sürenin giderek azalmasına sebep olmuştur. Hasta memnuniyetsizliği artmıştır. Birçok sosyal sigortalı hasta hastalık sigortası primlerini düzenli ödemesine rağmen tekrardan ücret ödeyerek özel sağlık sunucularından faydalanmaktadır.
Sosyal sigortalı işçilerin faydalanabileceği herhangi bir işyeri hekimliği müessesi oluşturulamamıştır. Bu da birçok hastalığın teşhissiz kalmasına ve toplum sağlığının olumsuz etkilenmesine yol açmıştır.
Özet olarak halen kamu sağlık merkezlerinde verilen poliklinik hizmetleri sosyal sigortalı hastaların talebini karşılayacak yeterlilikte değildir.
16/1976 Sayılı K.T. Sosyal Sigortalar yasası 34. Madde ve 73/2007 Sosyal Güvenlik Yasası 73.Madde, hastalık halinde sigortalıya yapılacak sağlık yardımlarını düzenler. Halen her iki yasa da ayakta yapılan tedavilerinin ilaç bedellerinin %20’sinin kendileri tarafından ödenmesi suretiyle karşılanmaktadır. Buna karşın özel sağlık sunucularından hizmet alınmamaktadır. Her iki yasa da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na gerekli gördüğü hallerde serbest hekimlerle sözleşme yapma yetkisi vermektedir. Serbest Çalışan Hekimler ki bundan sadece kendi nam ve hesabına çalışan hekimlerimiz anlaşılır, sosyal sigortalı hastaları ayda iki kez kendi muayenehane veya kliniklerinde ücreti Sosyal Sigortalar Fonundan karşılanarak muayene hakkını talep etmektedir. Pek tabiidir ki, Serbest Çalışan Hekimler Sosyal Sigortalar Dairesi Müdürlüğü ile yapacakları sözleşmede belirtilen şartlara bağlı kalacaklardır. Böyle bir sözleşmenin teknik ayrıntıları Serbest Çalışan Hekimler Birliği ve Sosyal Sigortalar Dairesi yetkililerinin oluşturacağı bir komitede tespit edilebilir.
Ülkemizde yaklaşık 190 tıp doktoru ve diş hekimi her gün kendi muayenehanelerinde halka tam gün hizmet vermektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu hekim rezervinden faydalanmalıdır. Sosyal sigortalı hasta bu şekilde hem süre hem de kalite bakımından daha iyi bir hizmet alacaktır. Hastane polikliniklerinin ve acil servislerin yükü azalacak bu şekilde buradaki hizmetin kalitesi de artacaktır.
ÖZEL HASTAHANE, ÖZEL KLİNİK,ÖZEL DİSPANSER VE ÖZEL MUAYENEHANELER (DENETİM) YASASI İLGİLİ GÖRÜŞLERİMİZ
- Sağlık Üst Kurul
Serbest Çalışan Hekimler Birliği sağlığı bir bütün olarak kabul etmektedir. Özel Muayenehaneler, Özel Klinikler, Özel Hastaneler, Kamu Hastaneleri ve Sağlık Kuruluşları ve bunlar dışında halen tartışmalı bir şekilde kurulum aşamasında olan Fakülte Hastanesi, yani sağlık sistemini oluşturan tüm öğeler bir ahenk içinde çalışmalıdırlar. Aksi halde ülkemizdeki sağlık sorunlarının çözülemeyeceği kanaatindeyiz. Esasında ülkenin sorunu doktor sayısındaki eksiklik değildir. Eksik olan ahenk içinde çalışan bir sistemin kurulamamış olmasıdır. Devlet bütün sağlık kuruluşlarının uyumlu çalışmasından sorumlu olmalıdır. Buna karşın ülkemizde sağlık kuruluşları arasında düzgün bir iletişim olduğu söylenemez. Özel sağlık sektörünü tanımlayan ve düzenleyen denetim yasası yetersizdir. Mevcut yasa sağlık kuruluşlarının birbirleriyle olan iletişimini ne yazık ki düzenlememektedir. Yasayla düzenlenecek bir Sağlık Üst Kurul’u oluşturulmalı bu şekilde tüm sağlık öğeleri arasında bir sinerji ve uyum sağlanmalıdır. Serbest Çalışan Hekimler Birliği, Sağlık Üst Kurulunda temsil edilmelidir.
- Ülkemizdeki Sağlık Kuruluşlarının Tefsiri ve Denetim Mekanizması
Öncelikle, “ Özel Hastane, Özel Klinik, Özel Dispanser ve Özel Dispanser ve Özel Muayenehaneler (denetim) Yasası’nın yeniden düzenlenmesi taraftarıyız. Özel sağlık kuruluşlarının tefsiri günün koşullarına göre yeniden yapılmalıdır. Koşullara uyulup uyulmadığı denetlenmelidir. Serbest Çalışan Hekimler Birliği denetim mekanizmasında muhakkak yer almalıdır.
Önerilen Tanımlar:
Özel Hastane:
Yasa kuralları uyarınca açılmalarına izin verilen birden fazla uzmanlık dalında hastalara veya tıbbi yardım isteyen herkese, günün yirmi dört saatinde sürekli sağlık hizmeti veren, ameliyathane ve hastane koşulları uygun olmak kaydı ile her türlü ameliyatın yapılabildiği tam teşekküllü bir sağlık kuruluşunu anlatır.
Özel Dal Hastanesi:
Yasa kuralları uyarınca açılmalarına izin verilen tek bir uzmanlık dalında günün yirmi dört saatinde sürekli sağlık hizmeti veren cerrahi branşlarda ameliyathane ve hastane koşulları uygun olmak kaydı ile ilgili uzmanlık dalındaki ameliyatların yapılabildiği bir sağlık kuruluşunu anlatır.
Özel Klinik ,“Özel Tıp Merkezi” / “Day Surgery Clinic “:
En fazla on müşahede yatağı bulunan, gerektiğinde yirmi dört saat kesintisiz hizmet verebilecek donanımı olan, bir veya birkaç uzmanlık dalında yatılı veya poliklinik hizmeti veren ve ameliyathane ve klinik koşulları uygun olmak kaydı ile aşağıda belirtilen özelliklerde ameliyatların veya müdahalelerin yapılabildiği bir sağlık kuruluşunu anlatır. Cerrahi uzmanlık dalında hizmet veren özel kliniklerde ( Day Surgery Clinic ) gerçekleştirilecek cerrahi müdahale vakasının ve bu vakaya uygulanacak yöntemin seçiminde;
a) Cerrahi müdahale sonrası hastaya yapılacak olan gerekli tıbbi bakım süresinin on iki saatte tamamlanabilir olması gerekir. Hastanın sağlık durumuna göre bu süre gözlem maksadıyla en fazla on iki saat daha uzatılabilir.
b)Özel Klinikte gözlem altında tutulan hastalar için, nöbetçi tabip bulunması gerekir. Gözlem altında hastası bulunan uzman tabipler icapçı olarak nöbet tutar.
Özel Dispanser:
Her uzmanlık dalı için en fazla bir müşahede yatağı bulunan, günün belirli saatlerinde ve birden çok uzmanlık ve/veya pratisyen hekimlik dalında poliklinik hizmeti veren uzmanlık dalına göre ufak müdahale odası olmak kaydı ile yasada belirtilen ufak* müdahalelerin yapılabildiği bir sağlık kuruluşunu anlatır. Müdahale sonrası hastaya yapılacak olan gerekli tıbbi bakım süresinin iki saatte tamamlanabilir olması gerekir
Özel Muayenehane:
En fazla bir müşahede yatağı bulunan, günün belirli saatlerinde ve bir tek uzmanlık veya pratisyen hekimlik dalında poliklinik hizmeti veren ve uzmanlık dalına göre ufak müdahale odası olmak kaydı ile yasada belirtilen ufak* müdahalelerin yapılabildiği bir sağlık kuruluşunu anlatır. Müdahale sonrası hastaya yapılacak olan gerekli tıbbi bakım süresinin iki saatte tamamlanabilir olması gerekir.
* Ufak Müdahale: KTTB ücret tarifesinde azami birimi 225 ve altı olan müdahaleleri anlatır.
- Özel Sağlık Çalışanları Yasası
Özel sektörde çalışan sağlık personelinin çalışma şartlarını düzenleyecek ve haklarını savunacak bir Özel ( Serbest ) Sağlık Çalışanları Yasasına ayrıca ihtiyaç bulunmaktadır.
- Yardımcı Sağlık Elemanı
Özel Muayenehanelerde ve özel kliniklerde çalışabilecek eğitimli yardımcı sağlık eleman yetersizliği herkesçe bilinmesine rağmen herhangi bir tedbir düşünülmemesi ilginçtir. Birliğimiz en kısa sürede Sağlık Bakanlığı’na bağlı iki yıllık hasta bakıcı okulunun yeniden açılması, buradan eğitim alan elemanların sadece özel muayenehane ve/veya özel kliniklerde çalışacak şekilde yetiştirilmeleri taraftarıdır. Bu şekilde hem muayenehanelerin kalifiye sağlık yardımcısı ihtiyacı karşılanacak hem de yeni bir istihdam kapısı açılacaktır.
- Sigorta Hekimliği
Sosyal sigortalı hastalar bugün içinde bulunulan düzensizlikten olumsuz etkilenmektedirler. Serbest Çalışan Hekimler Birliği olarak serbest çalışan hekimlerin devletçe desteklenmesi gerektiği görüşündeyiz. Bu açıdan sigorta hekimliği Avrupa Birliği normlarında oluşturulmalıdır. Böylelikle toplum daha iyi bir sağlık hizmeti alacaktır. Anımsanacağı gibi Serbest Çalışan Hekimler Birliği olarak bir süre önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nı ziyaret etmiş ve bu talebimizi resmen bildirmiştik. Bu konuda çalışma başlatılması için ısrarlıyız.
- Yasanın Hazırlanması
Serbest Çalışan Hekimler Birliği yukarıda belirtilen temel görüşler esasında özel sektörü düzenleyen yeni bir yasa hazırlanması veya mevcut denetim yasasının genişletilerek tadil edilmesi taraftarıdır. Yasanın yazılım safhasında katkı koymaya devam edeceğiz.